İngilizce 8.sınıf 4. ünite soru kalıpları
NGİLİZCE KALIP CÜMLE | TÜRKÇE KARŞILIĞI |
Alright, sir. | Peki, efendim. |
Calm down, please. | Sakinleş, lütfen. |
Can I have your name/birthday/phone number, please? | Adınızı/doğum gününüzü/telefon numaranızı alabilir miyim? |
Can you hold on a moment? | Biraz bekleyebilir misiniz? |
Can you say it slowly, please? | Yavaş söyleyebilir misiniz lütfen? |
Certainly, sir. | Tabii ki, efendim. |
Could I speak to Peter? | Peter ile konuşabilir miyim? |
Could you repeat that please? | Tekrarlar mısınız lütfen? |
Could you speak louder, please? | Daha sesli konuşabilir misiniz lütfen? |
Could you tell her to contact with me? | Ona benimle iletişime geçmesini söyleyebilir misiniz? |
Could you tell him to call me back today? | Beni bugün geri aramasını söyleyebilir misiniz? |
Don’t hang up the phone. | Telefonu kapatma. |
Excuse me? | Affedersiniz |
For English, please press nine. | İngilizce için dokuza basın. |
Hang on a minute. | Bir dakika bekle. |
Have a good flight. | İyi uçuşlar. |
Have a nice day. | İyi günler |
He isn’t available at the moment. | O şu an müsait değil. |
How do you keep in touch with your friends? | Arkadaşlarınla nasıl iletişim kurarsın? |
How do you spell your name and surname? | Adınızı ve soyadınızı nasıl heclersiniz/harf harf kodlarsınız? |
How may I help you? | Size nasıl yardım edebilirim? |
I beg your pardon? | Affedersiniz |
I can’t hear you well. | Sizi pek iyi duyamıyorum |
I don’t want to answer it. | Buna cevap vermek istemiyorum. |
I have to finish the conversation. | Konuşmayı sonlandırmak zorundayım. |
I need your help. | Yardımına ihtiyacım var. |
I think he is talking with someone else. | Sanırım o başkasıyla konuşuyor. |
I want to come. | Gelmek istiyorum. |
I will call you later. | Seni sonra arayacağım. |
I’ll tell him when he gets back. | Döndüğünde ona söyleyeceğim. |
I’m writing it down. | Not alıyorum. |
I’d like to make a reservation. | Rezervasyon yapmak istiyorum. |
I’ll check it. | Onu kontrol edeceğim. |
I’ll get back in a minute. | Bir dakika içinde döneceğim. |
I’ll put you through to the headmaster. | Sizi müdüre bağlayacağım. |
I’ll talk to you soon. | Birazdan seninle/sizinle konuşacağım. |
I’m afraid Peter isn’t at home. | Ne yazık ki Peter evde değil. |
I’m not sure. | Emin değilim. |
I’m sorry to hear that. | Bunu duyduğuma üzgünüm. |
I’m sorry. | Üzgünüm. |
I’m terribly sorry. | Son derece üzgünüm. |
Is James there? | James orada mı? |
It must be important. | O önemli olmalı. |
It’s urgent. | O acil. |
It’s a bad line. | Hat bozuk/kötü. |
Keep calm. | Sakin ol. |
Let’s go on chatting. | Konuşmaya devam edelim. |
May I help you? | Size yardım edebilir miyim? |
May I speak to him? | Onunla konuşabilir miyim? |
My phone is ringing. | Telefonum çalıyor. |
My teacher is calling. | Öğretmenim arıyor. |
Pardon me? | Efendim, affedersiniz. |
Please, hang on. | Lütfen bekle. |
Repeat it, please! | Tekrarla lütfen. |
Say it again, please! | Tekrar söyle lütfen. |
Single or return? | Tek yön mü gidiş dönüş mü? |
Sorry! What did you say? | Affedersin.Ne dedin? |
Take care. | Kendine iyi bak. |
Thanks for calling. | Aradığın için teşekkürler. |
The doorbell is ringing. | Kapı zili çalıyor. |
Wait a minute, I’ll take a note. | Bir dakika bekle, not alacağım. |
We are looling forward to seeing you. | Seni/sizi görmeyi sabırsızlıkla bekliyoruz. |
We’ll meet next Saturday. | Gelecek Cumartesi görüşeceğiz. |
We’ll meet up later. | Sonra görüşeceğiz. |
What is the invitation about? | Davet ne ile ilgili? |
what’s your phone number? | Telefon numaran nedir? |
What’s up? | N’aber? |
When will he be back? | O ne zaman dönecek? |
Who is the inviter? | Davet eden kim? |
Why don’t you join me? | Bana neden katılmıyorsun? |
Would you like to join me? | Bana katılmak ister misin? |
Would you like to leave a message? | Mesaj bırakmak ister misin(iz)? |
Yeap, see you there. | Evet orada görüşürüz. |
You must confirm your reservation. | Rezervasyonunuzu onaylamalısınız. |
You’re welcome. | Önemli değil, rica ederim. |
Yorumlar
Yorum Gönder